В. Г. Гузев. Избранное

375 Teorik Türk Dilbilimi Açısından Eski Anadolu Türkçesi’nin Özelliklerinin Kıymeti Üzerine selâ, okumak, yazmak, uyumak fiillerinin anlamları dünya unsurunu yansıtıp yorumlamanın birincil düzey ürünleridir. Buna mukabil okuyan (öğrenci), yazan (öğrenci), uyuyan (öğrenci) örneklerindeki ortaçlar ise yalnız birincil düzeye ait olan eylem anlamlarını değil, bu (birincil düzeye ait) eylem anlamlarını nitelik imgesine sokulmuş olarak da temsil ederler, ya da başka bir deyişle ihtivası eylem olan nitelikleri karşılarlar, ve bu karmaşık anlamlar ikincil düzeye ait olurlar. Daha ayrıntılı söyleyelim: Her fiil eylem karşılar; her ortaç ise fiil şekli niteliğinde, demek fiil kalarak yine eylem ifade etmeye devam eder, fakat bununla birlikte eylemi nitelikleştirilmiş şekilde gösterir, ve bunun anlamı artık ikincil düzeyde elde edilmiş bir ürün olur. Böylelikle bunlara benzer oluşumları ikincil temsil etme, ya da ikincil hipostaz etme araçları olarak telâkki etmek usa uygundur. Başka bir örnek daha verelim: Gelmeniz bizi sevindirdi anlatımında gelmeniz mastarının gel- eylemini ikin- cil düzeyde nesne biçiminde temsil ettiğini görürüz. Yukarıda söylediğimiz gibi, nesne anlamının isime, nitelik anlamının sı- fata, keyfiyet (belirteç) anlamının ise zarfa ait olduğunu göz önünde bulun- durursak, hem mastarların isimlere, hem ortaçların sıfatlara, hem de aşağıda gösterileceği üzere ulaçların zarflara anlamsal akrabalığı kendiliğinden anla- şılır, ve bu nedenle mastar için fiilin isimsi şekli , ortaç için sıfatsı şekli , ulaç için zarfsı şekli gibi terimlerin de mantığa uygun olduğu ortaya çıkar. Aynı kavram ve aynı düşünme yöntemi, EAT’ndeki fiilin bütün adlık şekillerine uygulandığında bunların sisteminin gayet biçimli bir şekilde ortaya çıktığı görülür: 8.1. -ma, -mak, -maklyk ve -(j)yş ekleriyle oluşturulan mastarlar, fiilin, eylemleri nesne niteliğinde temsil eden, yani isimsi şekilleridir [mu ḥ äldur āqyl olmaklyk baxîldän “cimriden akıllı olmak mümkün değildir” (Jūnus Ämrä)]. 8.2. -myş, -(A)r/-maz, -(j)an ekleriyle teşkil edilen ortaçlar, fiilin, eylemi nitelik imgesinde gösterme işlevini gören araçlan, yani sıfatsı şekilleridir [gözi görmäz kişinüñ sävgüsi jok (Jūnus Ämrä)]. 8.3. Şimdi sıra başka dillerde görülmeyen, buna karşın bütün Türk dillerinde bulunan ve bu bakımdan tipik bir Türk dil aracı olan fiilin “sıfat- sı-isimsi şekilleri” (kısaca SİŞ) olarak adlandırdığımız morfolojik birimler- dedir. SİŞ’ler eylemi, hem nitelik, hem de nesne biçiminde hipostaz etmeye muktedir olan şekillerdir; bu ikili mahiyet, yani hem sıfatsı şekil, hem de isimsi şekil olarak işleme kabiliyeti, onları, hem ortaçlardan (sıfatsı şekil- lerden), hem de mastarlardan (isimsi şekillerden) ayırdığından bu şekiller müstakil bir terime muhtaçtır. Bu husus ise bizi sözü geçen sıfatsı-isimsi şekiller terimini kullanmaya mecbur eder; bunlara ortaç, ya da partisip de- menin yamtılcı olduğu itiraf edilmelidir. J. Deny’nin, söz konusu şekillere

RkJQdWJsaXNoZXIy MzQwMDk=